Alaçatı'nın mimari kimliği, 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisiyle şekillenmiş, tipik Ege mimarisinin beyaz badanalı duvarları, dar sokakları ve çiçeklerle süslü avluları ile dikkat çekmektedir. Evler genellikle tek veya iki katlıdır ve düz çatılarla kaplıdır. Ayrıca, ahşap süslemeler ve cumbalar da mimari tarza eşlik eder.
Bölge, volkanik ve tortul yapılı işlenebilir taşları sayesinde, yazın serinletici ve kışın ısı dengesini koruyucu taş yapılarla öne çıkar. Alaçatı'nın mimarisi, hem geçmişle günümüz arasında bir köprü görevi görür hem de turizm açısından bölgeye büyük çekicilik kazandırır.